Şafak Pavey ve nini
 Şafak Pavey...
Ondan bahsetmeye başlarken "Uluslararası Cesur Kadınlar" ödülü sahibesi olan CHP Milletvekili diyerek son dönemin yüzeysel özetini geçebilirim ya da saatler ve sayfalar harcayarak adım adım tüm meziyetlerini seve seve sıralayabilirim.

Ondan daha önce defalarca bahsettim (bknz: Benim Şafak Pavey'im), gün gelecek yine bahsedeceğim ama bugün size farklı bir şeyi, ona sarılmanın bana verdiği mutluluğu anlatmak istiyorum.

Okuyacaklarınızın içinde siyasal ya da ciddi meseleler aramayın. Bu kelimelerim tamamen genç bir kızın duvarında asılı olan postere bakarak daldığı hayallerle; fanatik bir futbolseverin galip geldikleri maç sonrasındaki coşku edasını taşıyor. (gülücük)

İçimden geldikçe ya da söylemek istediğim bir şey oldukça  Şafak Pavey'e bir yol bulup ulaşıyordum. O da mutlaka, geç de olsa, nazik bir yanıtla geri dönüş yapıyordu.

Günlerden 23 Mart 2012, Cuma - Sarılmam mümkün müdür?
Şafak'ın* internet üzerinden daha önce denk gelemediğim bir meclis kürsüsü konuşmasını izliyorum. Video sona erdiğinde aklımdan geçen tek şey şu: "bu kadına sarılmak istiyorum!"

Hiç düşünmeden kendisine mail atıyorum: "Şafak Pavey ile tanışmak ve ona sımsıkı sarılmak en büyük hayallerim içerisinde, acaba bu mümkün müdür?
Ertesi gün sımsıcak bir yanıt geliyor ve kendisinin yönlendirmesi üzerine sekreteri Fatoş Hanım ile irtibata geçiyorum. Sekreterinin de sıcak ve alakalı yaklaşımıyla 11 Nisan 2012, 13:30 randevusunu alıyorum.

Günlerden 11 Nisan 2012, Çarşamba - Şafak Pavey'e Sarılmak
Sabah 7'de İstanbul'dan hareket edip, 11:30 sularında Ankara otogarına varıyorum, oradan da Kızılay Meydanı'na. Sonra sağnak yağmurdan beni koruduğuna inanmaya çalıştığım şemsiyemin altında meclise doğru yol alıyorum. Tabii Ankara'ya adım attığım saniyeden itibaren dilimde hep aynı şarkı: "Pardon, meclise nasıl gidebilirim acaba?" ve karşımdaki kişiden şarkıma eşlik eden hep aynı nakarat"Meclis'in neresine gideceksin ki sen, buralar hep meclis?" Sonunda beni anlayan bir vatandaşa denk geliyorum ve benim meclisin ziyaretçi kapısından girebileceğimi söylüyor. Ben ve işe yaradığına inanmaya çalıştığım şemsiyem, hiç bilmediğim yollarda o kişinin tarifiyle ilerliyorum ve önünden geçtiğim bütün bakanlıkları inceliyorum...
Reelde yollarım ve meclis hikayelerim uzamış olsa da ben asıl konuma, sarılma anına gelmek için, kelimelerimde Fatoş Hanım'ın kapısına ışınlanıyorum! **

Kapıyı tıklatıp içeriye girdiğimde gayet güzel karşılanıyorum. Fatoş Hanım'ı sesinden hemen tanıyor ve diğer kişiye acaba kim diye bakıyorum: o da Şafak'ın yardımcılarından biri, Berrak. Oldukça yoğunlar, benim orada olduğum anlarda bile yoğun bir program koşuşturmacası hakimdi ortama. Derken içeriye Şafak girdi. O ana kadar hiçbir heyecanım yoktu, sonuçta nasıl bizden, nasıl sıcak biriyle karşılaşacağımı gayet iyi biliyordum. Hemen ayağa kalktım ve gülümseyerek merhabalaştık. İlk izlenimde aklıma düşen şey: "ne kadar da  güzel bir kadın bu!"

Odasına geçip, karşısına oturduğum an dilim çözüldü. Öyle tatlı ve cana yakın yaklaşıyordu ki söylemek istediğim ne varsa söyledim. Sürekli gülümseyerek beni izliyordu. Sonra kendime geldim ve sustum, sonunda onun karşısında dinlemenin daha akılane olacağını anlayabilmiştim.(gülücük)
Şafak Pavey- Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir

Konuşma esnasında karşılıklı kısa bir sohbet yaptık hayatımızdaki ortak noktalara dair. Kısa ama oldukça benimsendiğimi, ilgilenildiğimi hissettiğim bir konuşma. Fakat, söylemek ya da paylaşmak istediklerim bu kısa zamana sığamayacağı için, onunla daha geniş bir zamanda yeniden görüşmeyi dilediğimi söyledim.  O da bunun mümkün olduğunu ve uygun bir zamanda İstanbul'da tekrarlanacak ikinci bir görüşmede yan yana gelebileceğimizi söyledi.
Sürekli gülümsediğimiz konuşmanın içerisine bir de  "kitabınız yanımda, acaba imzalar mısınız?"ı ekledim. Mutlulukla ve gözleri parlayarak imzaladı. (Sırf heyecan olsun diye ne yazdığına otobüse binene kadar hiç bakmadım) Ardından fotoğraf çekimi için Fatoş Hanım geldi ve birkaç kare ile bu güzel anı benim için ölümsüzleştirdik.
Ve o soru: "Peki, bir de sarılabilir miyiz?"  
Tüm sıcaklığı ve gülümsemesiyle "elbette" dediği an, ona sımsıkı sarıldım. Odanın içerisinde yankılanan gülüşmelerle sarıldığım o bedenden, gözlerim dolu bir şekilde ayrıldım. Evet! Muhtemelen size fazla duygusal bir yaklaşım olarak gelebilir ama beklediğimin bile üzerinde bir sıcaklık ve samimiyetle karşılaşınca, bir de bu sarılma isteğimin ciddi ciddi uzun zamandır aklımda olduğunu düşününce heyecandan saçmalamamam imkansızdı zaten. (gülücük)

Kapıya kadar uğurlarken bana, görüşmek istediğim başka biri varsa yardımcı olabileceğini söyledi. O an aklımdan geçen tek şey dilime döküldü: "hayır yok, ben sadece sizinle tanışmak için geldim"
Ve bana odadan çıkmadan önce söylediği bir cümle, içinden gelerek yardımcı olmak istediği bir şey vardı ki, sadece onu kısa bir süre görebilmek için çektiğim yolları, bu yorucu günü fazlasıyla haklı çıkardı. Tamamen bana özel kalmasını istediğim bu son sözü, onun ne denli alakalı ve özel bir insan olduğunun kanıtıydı gözümde. Çünkü o kadar ince ve nasıl da buna dikkat etmiş dedirten bir düşünceydi söylediği...

Engellerden de bahsettiğimiz bu kısa sürede, bir kez daha anladım ki dünya üzerinde engeli olmayan yegane insanlardan birisiydi Şafak Pavey. Herkes demek ütopik olacak belki ama insanlığın sadece 1/10'i bile onun gibi olabilse her şey yoluna girmeye başlayacaktır bence.

Beni tanımayan, kelimelerimi bilmeyen kişilere bu sarılma faslı abartı gelmiş olabilir. Ancak, tanıyan ve bilenler bilir ki sarılmak en kuvvetli temastır, gülümsemek ise her şey!
Ve, bu denli hayran olduğun birine sarılmak...
İşte bu, Nini'nin Kelimeleri'nin bile yetersiz kaldığı andır. (gülücük)

Güzel Şafak ve Fatoş'a sonsuz teşekkür ve sevgilerimle...


*Bazı yerlerde kendisinden "Şafak" diyerek bahsedişim, onun sade vatandaş kimliği ve birebir tecrübe ettiğim kendine has sıcaklığından ötürüdür.

**Bu yazı sadece "sarılma" yazısı olduğu için kapsamlı değil. Daha sonra da başka başlıklar altında Ankara ve Meclis maceralarımdan, görüşme ayrıntılardan bahsedeceğim. En önemlisini en sona, engellilerle ilgili fikir paylaşımlarımız tamamlandığında yayınlayacağım.

Röportajı okumak için tıkla: Şafak Pavey Hakkında