"Sen"in kim olduğu önemli değil...
Benim için gülümsediğin anların nedeni olabilmemin anlamını bilir misin? Sahi, bilir misin bir insanı gülümserken görebilmenin bendeki önemini? Bilir misin bana söylenen şarkıları, benim senin için söyleyebilecek oluşumun mealini? Bilir misin elim, kolum, beynim kadar yaşamak için sana ihtiyaç duymamın nasıl bir sorumluluk olduğunu? Bilir misin nefes alıyor oluşunun bana verdiği güveni?
 Bendeki de laf, nereden bileceksin ki?
Adettir bu; hangi sevilen bilmiş, anlamış seveninin onu nasıl sevdiğini?

Mesela Barış Manço...
Nasıl da bizimdi, benimdi. Onun şarkılarıyla büyümek, belgesellerini izlemek... Adam olacak çocuk olmaya and içmek ne demektir bilir misin? Ya da farkettin mi hiç adam olup, olamadığım gerçeğini? Peki, ya adam olamadıysam bu durumun beni nasıl inciteceğini...
Bilir misin Hulusi Kentmen'e olan düşkünlüğümü; onu her izleyişimde kendimi dedemi izlediğime inandırışımı?
Sahi,
Freud'u babam sandığımı biliyorsundur da, neden sandığımı sormayı akıl edebildin mi hiç?

Küçükken,
 önce yatağımda sarılıp uyuduğum Yumoş ayımı öpüp, sonra da diğer oyuncaklarımın kıskanıp üzüldüklerini düşünerek yataktan çıkıp teker teker hepsine iyi geceler dilediğimi bilir misin?
 Ya da bilir misin ergenliğimde tarantula besleme hevesim olduğunu?

Canım sıkkınsa duşa girip "Su gibi aksın, su gibi geçsin."  dediğimi bilir misin?
Haydi bil:
Annemden öğrenmiştim, bir duş al, su iyi gelir demişti çok depresif olduğum bir anımda. Öyle yerleşmiş ki kafamda, bazen elimi yıkarken bile musluktan akan suya dalar gözlerim ve içimden tekrarlar dururum: "Su gibi..."
Duş demişken, banyo lifimi yıkamanın önem sırasında kendi bedenimden bile önce geldiğini bilir misin? Bilir misin lifin üzerindeki köpükleri temizlemenin bana verdiği hazzı?

Neyse...
Aslında sen bana sadece şunu söyle: Birini gerçekten tanımaya çalıştın mı hiç?

Hayat fonumun şarkısı olduğunu bilirsin ama,
oturup düşündün mü , "Neden 'Goodnight Moon'?  diye...