Uzun bir yolculuğun ardı ile yoğun temponun beklediği gün öncesi aralığında, otel odamdaki yalnızlığımın keyfini sürüyorum. O kadar ki, mini barın tutarını yarın sorgulamayacağımı bilsem minik şişelerin dibini göreceğim...

İşte, tam da böyle bir andq deniz kokusunun tenimi okşadığı ilhamla kelimelere susuyorum. Ben bardağı dolduruyorum ama siz kime içirmek istersiniz bilmiyorum.




Düşünüyorsun beni, düşlüyorsun, özlüyorsun
hatta kelimelerim bile heyecanlandırıyor hücrelerini.
Ama,
korkuyorsun, korunuyorsun, kovuyorsun;
ancak REM uykun açığa çıkarıyor bana olan hislerini.
Çünkü,
siniyorsun, yediremiyorsun, sevmiyorsun,
uyanıkken zor geliyor karşımda büründüğün zafiyet hali.
Kim bilir,
hangi bedenleri severek kendinden saklıyorsundur,
yanında olmam için her şeyi verebileceğin gerçeğini.


Kelimeler bitti.
Zaten bağlaçlar da yetmezmiş bağlamaya kopmuş cümleleri.