Odamızın kapısına bir çivi çaktım, üzerine de sarımsak
astım!
(Gayrı uzak durmalıydı iblisler...)
01:43
Rüzgar homurdanmaya başladığında ürpermişti içim: "Ayrılığın uğultusu
olabilir bu..." Ben de yalnız uyuyacağım bu gece için silahlarımı kuşandım.
Yastığımın altında bir bıçakla, gece lambası ışığında dua ediyorum: bildiğim
tüm dillerle, bilmediğim bütün dinlerde.
02:09
Belki pazarlık ederiz diye tüm birikimim komidinin
üzerinde. Çırçıplak, gözlerim odanın kapısında, nöbette. Neyim var neyim yoksa vazgeçtim: sadece uyumak istiyorum.
03:22
Evin içinde tıkırtılar; kendimi yorganın altına saklansa tüm kötülüklerden
korunacak küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum. Oysa hiç de sevimli gelmezdi zatıma bu gardını düşürmüş pozlar...
03:24
Sahi, çocukken daha mı
kolaydı korkular? Bir de, büyüdükçe yalnız mı kalır tüm çocuklar?
03:30
Sarımsaklar kokar...
03:44
Ay ışığı görülmüyor; husuf var bu gece. Peki ya ben ne yapacağım olur
da bütün ışıklar sönerse?
03:49
Biliyorum... Gözlerim asla kapanmamalı, zira karanlıkta kolay
lokmayım.
03:52
(REM)
Ah Nini ah pek pessimist postlar yazmışız bu günlerde bize neler oluyor yaw :))
YanıtlaSilBütün ışıklar sönerse, zombilere gün doğar. Işıkların sönümünün zombilerinin günü olması da pek bir ilginç geldi şimdi. Bizim karanlığımız onların aydınlığı... Gerçek hayatta da insan görünümlü zombiler için değil mi zaten bizim karanlığımız; onlara aydınlık? Yalnız, hiç de fena bağladım, iyi bile sayılabilir. HOH.
YanıtlaSilO zaman, bangırdasın kulaklarda Losing My Religion.
Duyguları yalnız korkular uyandırıyor.Aradaki 2 dakila cok onemli kahrolsun Sarımsak!
YanıtlaSilİ.A