Sayfalar

Uzun zaman oldu buraya yazmayalı. Artık o kadar çok şey yazmam gerekiyor ki, kendi inime dönüp keyfi iki kelam edemez oldum...

Burada değilken neler mi oldu?

Çok şey değişti, bir o kadar da her şey aynı.
Nereden başlasın bilemiyor insan; zaten oturup da kendimi anlatmak değil istediğim. Maksat bunca zaman sonra ilk yazım geçiş niteliği ile yerini bulsun.

Ama bir #occupygezi gerçeği var ki...

Kaç defa yazmak istedim; anlatmak, paylaşmak, şahit olduklarımı buraya dökmek...

Ama yapamadım. İtiraf ediyorum ki içimden geçen duyguları ve söylemek istediklerimi dökebilecek kadar kuvvetli kelimeler bulamadım. Direniş hakkında yazılacak o kadar çok şey vardı ki, ne nereden başlayacağımı bilebildim ne de sokaklar dururken eve girmek istedim.  Şu anda dahi ekrana bakıyor ve tılsımlı sözcükler bulmaya çalışıyorum. Bulayım ki direnişe olan hayranlığımı ifade edebileyim ama yok. Belki de zamanla...

İşte bunlar kimine göre hep çapulcu, marjinal, ahlaksız duygular. Ama seve seve ve sımsıkı sarılarak yaşadığım, yaşıyor olduğum ve bundan sonra da yaşayacağım duygular.

Bu geçiş yazısında söylemeden edemeyeceğim bir diğer şey ise: mizahıyla, cesaretiyle, her şeyden önemlisi saygı ve sevgisiyle bu memleketin insanlarına ve tüm şehirlerdeki Gezi ruhuna çok fena kapıldım!


Kahrolsun bağzı şeyler!
Sevgiler.

7 yorum:

  1. Umarım Gezi'den herkes kendine düşen düşünme payını almıştır Nini :) Umarım.

    YanıtlaSil
  2. Adsız10:27

    Bu direniş hepimize el ele hareket edebileceğimizi, aslında yan yana sorunsuz yaşayabileceğimizi öğretti. Bu direnişin ruhu özeldir.

    YanıtlaSil
  3. kahrolsun bağzı seyler

    YanıtlaSil
  4. hoş geldin sefalar getirdin..özletiyorsun kendini.
    gezi ruhuna kapılmamak mümkünmü ki? :)

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir paylaşım olmuş.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. nini bu günler unutulmicak..

    YanıtlaSil
  7. faşizmekarşıomuzomuza!

    YanıtlaSil

Sen de kelimelerini benimle paylaşabilirsin.

Blogger tarafından desteklenmektedir.