Lafa gelince herkesin bir benliği var. Peki, gerçekten öyle mi/sözlük anlamı yerine getirilmekte mi?
Bazı şeyleri teoride biliyor olsak da, pratik zamanı gelince hepsi puf! Uçtu bütün akilane düşüncelerimiz. Neden? Çünkü koşullar da, yapımız da negatifliğe müsait. Koyun sürüsü misali ezbere yürüyen bu duyguların arasında ne yapmalı değişiklik için? Elbette geçmiş dönemlerin "kabusu": Anarşizim!
İyidir bazı bazı tu kaka insan olmak. Cesarettir, onurdur, meziyettir! Alıvermeli sabrımız taşınca yularlarımızı kendi ellerimize. İsyan etmeli, üstüne bir de bizi geren kişilerin suratına grafitiyi döşeyebilmeliyiz vs.
Ama en önemlisi: kendimiz için "ben" olabilmek!
Kendi dünyamızın anarşisti olabilmek!
Hoşumuza gitmeyen rutinimize dur demek!
Gelgelelim "ben"e!
Gelgelelim "ben"e!
Nedir bu "ben" dediğimiz?
Çeşit çeşit, türlü gibi bir şey midir bu kendi kendimize yedirdiğimiz?
İçine biraz patron, biraz mahalle, biraz sevgili, biraz aile, biraz... Bir de kısık ateşte örf ev adetlerle pişirdin mi tamamdır!
Sürekli yıkık, virane evlerle dolu bir sokakta beyaz cicileriyle hangi çocuk temiz kalabilir ki?
Bu da o hesap, önce zihnini arındırmalı, bağımsızlaşmalı sonra kendine dair fikirler büyütmeli kişi.
Bir de bunca yıllık insan tarihinin getirdiği tecrübeyle bilinir ki:
kendine saygı duymayandan saygı; sevmeyenden sevgi; anlamayandan anlayış; inanmayandan inanç beklenmez.
İşte bu yüzden! Sırf bu yüzden!
"Ben" olamamış birinden "biz" olmasını kimse istemez.
Varsa yanlışım nerede diyen, kenara çekilsin ve dinlesin benliğini.
Baştan uyarmalı, içinde anarşist bir fırtına koparmadan kimse duyamaz kendi sesini.
Uzun lafın kısası:
hayatta ve ilişkilerde kişi "ben" olabildiği sürece "biz"dir.
Buradaki benlik kavramı sözlük anlamından öte, insanın varlığıyla ortaya koyduğu kişidir.
Buradaki benlik kavramı sözlük anlamından öte, insanın varlığıyla ortaya koyduğu kişidir.
harika bir yazı..aydınlatıcı..teşekkürler bu güzel paylaşım için. "bizi geren kişilerin suratına grafitiyi döşeyebilmeliyiz". bunu pek yapamıyorum. bunu da başaracağım bir gün elbet..:)
YanıtlaSilSerkan,
Silteşekkür ederim. dilerim hepimiz başarırız:)
güzel yazı
YanıtlaSilNefretle Beni Bekle,
Silteşekkür ederim
yorum yaptırmıyon.
YanıtlaSil:)
arada uğra bari.
:)
weblog'dan blogunu da blogumu da unuttun sanki.
:)
deeptone,
Silwebloga bi tek dün gece girdim onu mu yakaladın:) korkuyorum senden
geliyorum
Karmaşa iyidir zaman zaman nini :))"Ama alayınıza isyan ediyorum" dediğim zamanlar pek nadirdir ama öyle bir zaman gelir ki sen Bolat bunu nasıl yaparsın derler. Yaparım :)
YanıtlaSilBolat,
Silen güzeli! yap Bolat! bunu iyi ki de yaptın Bolst! :)
ben kimim ya da neden varım..? bu soruları belkı de yüzlerce kez sormuşumdur kendime,halen daha sormaktayım işin doğrusu..yanıtların çoğu kez boş kalması ya da tat vermemesi soruları yinelemem de etkin tabi..
YanıtlaSilKişinin kendisini tanıması pek tabi en önemlisidir..pek çoğumuz kendimizi tanıyabilme çabasından kaçınırız,gelişigüzel yaşamak çoğumuzun tercihi..gelişi güzel demek pek dogru olmadı sanırım belirlenmiş bir yolda yürümeye zorlanırız demek daha doğru olur sanırım..yolu kendimizin çizebileceği potansiyeli çoğumuz görmezden geliriz..bunun sonucunda sıradanlaşmak bize pek uzak bir kavram olmaz..
Kişinin kendini tanımamasını,ben, ne istediğini bilememesi ya da bazı fikirlerden,ideolojilerden uzak olmasıyla ilişkilendiriyorum,daha açık bir ifadeyle düşünme yetimiz var ancak düşünmeden yaşıyoruz çoğumuz;kalıplarla..demem o ki anarşist olabilmek sıradanlıktan sıyrılabilmeyi gerektirir..saklı potansiyeli açığa vurabilenler anarşist olma yolunda öndedir her daim..potansiyelden bi haber olanlar da senin de bahsettiğin kuzulardır..