Agu ile başlar her şey, ardından dır gelir. Sonra dır'a bir dır daha eklenir ve olur insanlığa dırdır. 
Fenadır da dırdır.
Yapan çekilmez, yapılanı yer çekimi bile dünyaya geri çekemez.
 Ah bir de benim dırdırım yok mu? 
Tadından yenmez.
 Yeme de yanında yat denir ya, onu burada uyarı babında kullanabilirim işte, zira yiyecek olursan oturur midene. 
İyisi mi sen çok konuşturma beni.  
Tamam!
 Evet! 
Biliyorum ki başladığımda beni susturmak büyük mesele. 
Öyle her yiğidin harcı değil
 ama
 kelime dağarcığım ve vereceğim enerjinin kutbunu belirlemek senin elinde. 
Malum bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur.
 Yani olay şu ki: öyle ya da böyle bir şey olacak,
doğamın ve östrojenimin kanunu bu. 
En iyisi biz iyi geçinelim ki adı gevezelik olsun.
 Yok kızdıracağım dersen dırdırım senin olsun. 
Şansın yaver gitmezse bir de geveze dırdırıma denk gelirsin,
 ki senin için bu sağlam bir combo* olur.
 Yine de benden sana söylemesi: en beteri suskunluğumdur.
Bak mesela şimdi sustum!
(gülücük)