Hatırlamayalım da unutalım mı?
Her şeyin yerle bir olmaya başladığı dönemlerden birinde ölen gencecik delikanlılar...
Onların hikâyeleri değil mi tüm ülke tarihinin silinmeyecek kara lekesi ve kabuğun altında aralıksız kanayan yarası. Ne yapalım? Hatırlamayalım da unutalım mı?
Kenan
Evren: "Şimdi ben, bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim
ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım. Bu vatan için
kanını akıtan, bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim.
Buna siz razı olur musunuz? Asmayalım da besleyelim
mi?”*
Erdal ve o dönemin diğer bir kurbanı olan Zekeriya adına yazılmış şarkı: dinle.
*Kenan Evren'in demeci vikipedi'den alıntı.
Her şeyin yerle bir olmaya başladığı dönemlerden birinde ölen gencecik delikanlılar...
Onların hikâyeleri değil mi tüm ülke tarihinin silinmeyecek kara lekesi ve kabuğun altında aralıksız kanayan yarası. Ne yapalım? Hatırlamayalım da unutalım mı?
O
O, SSCB'nin (Sovyetler Birliği) Afganistan işgalini protesto etmek amacıyla bir gece duvar
yazısı yazmak üzere toplanan öğrenciler arasından en şanssız olandı. Çünkü o, duvar yazısı ve
afişlerle uşraştığı sırada, oradan arabasıyla geçmekte olan dönemin MHP'li bakanı Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir'in silahıyla defalarca vurulan ve daha sonra kan kaybından ölene kadar başkent sokaklarında arabayla gezdirilip işkence gören, öldüğü anlaşılınca da hastane kapısına atılan genç adamdı.
O, Sinan Süner!
Erdal Eren |
O, siyasal ve askeri çatışmaların göbeğinde sesini duyurmak ve bir şeyleri değiştirmek için çaba harcayan cesur bir gençti.
O da Y.D.G.D. üyesiydi ve katledilen arkadaşı, yoldaşı için sessiz kalmak istemedi. Sinan Süner'in ölümünü protesto etmek için ertesi gün öldürüldüğü yerde toplanan 2 bin kişi arasında yer aldı ve protesto anında gözaltına alınan 24 isimden biri oldu. (2 Şubat 1980)
Daha sonra hakkında yapılan "protesto anında çıkan çatışmada Er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü" suçlamasıyla tutuklanarak, olağan dışı ilerleyen bir yargılama sonucunda idama mahkum edildi. (19 Mart 1980)
O, idama mahkum edildiğinde daha 17 yaşında bir lise öğrenciydi ve suçu işlediğine dair geçerli hiçbir kanıt yoktu. Hatta yapılan araştırmalar sonucunda, Er Zekeriya Önge'yi şehit eden kurşunun askeri bir tüfekten çıktığı ve ölümüne çatışma sırasındaki bir kaza kurşununun sebep olduğuna kanaat getirilmişti.
Usulen ve göstermelik yapılan davalarda yargıtay 3. dairesi idam kararını yeterli delil olmamasından ötürü 2 kere bozmak istese de, 20 Kasım'da Sıkıyönetim Mahkemesi olaya el koyarak idamın kesin kararını verdi. (Kayıtlara göre Erdal Eren, idamına kadar işkencelere maruz kaldı.)
Ne masum olması, ne yaşının 17 olması , ne de tüm dünyada kendisi için yapılan "Erdal Eren masum, idam kararı kalksın" kampanyaları hazin sonu değiştirmedi.
Birçok dalavere ve usulsüzlükle, sırf gözdağı ve ibret olsun diye genç bir can feda edildi.
Ne masum olması, ne yaşının 17 olması , ne de tüm dünyada kendisi için yapılan "Erdal Eren masum, idam kararı kalksın" kampanyaları hazin sonu değiştirmedi.
Birçok dalavere ve usulsüzlükle, sırf gözdağı ve ibret olsun diye genç bir can feda edildi.
O, 13 aralık 1980 günü infaz edildi.
O, Erdal Eren!
Ve
70'li yılların sonu, 80 darbesi derken koca bir gençlik telef oldu. Şimdilerde aileler çocuklarını siyasetten, doğrular uğruna savaşmaktan alıkoyuyorlarsa ya da gençlere köpükten bir dünya aşılanıyorsa bunun nedeni o dönemlerin korkusudur.
Bugün bunları dile getiriyorum çünkü aradan geçen bunca yıl içerisinde ölen o gençlerin kara lekesini; emir uğruna can alan ve can veren gencecik askerlerin vebalini (Zekeriya Önge); sırf Erdal Eren'in ölümünü faşistçe bir tutum olarak değerlendirdiği için işkenceyle öldürülenleri (Ercan Koca) rafa kaldırıp, bu işin olurunu bir türlü olduramamışlar.
Tarihimiz boyunca Denizler, Onlar ve bir sürü genç, günümüzün erk sahibi yetişkinlerinde bile olmayan bir inançla yanlışlara karşı savaş açtılar.
Biz ise şimdiki gençler olarak sadece geviş getirmeyi bırakıyor ve 31 Mayıs'ın ardından az biraz uyanıyoruz.
Erdal'ın anısına yazılmış şarkılardan biri: dinle.Erdal ve o dönemin diğer bir kurbanı olan Zekeriya adına yazılmış şarkı: dinle.
*Kenan Evren'in demeci vikipedi'den alıntı.
Sen hiç oğul emzirdin mi kör kurşun?
YanıtlaSilnini harika bi yazı!!!
YanıtlaSilhiiiç ama hiiiiç unutmayalım dediğin gibi. o idam şeysini imzalarken parmağı titremeyen kişiyi de kınıyorum..
Erdal Eren hep kalbimizde.
yorumsuz...
YanıtlaSilTuylerim diken diken oldu...
YanıtlaSilIyiki paylastin bizimle.
hatırlayalım, hep hatırlayalım.
YanıtlaSil"Bir duruşu olmalı insanın" sözü, şu son yazının da ışığında, bu bloğa çok yakışıyor.
YanıtlaSilTebrik ederim.
Unutmamız gereken gerçekleri yeniden hatırlattığın için teşekkür ederim. Ülkemizde neyin n'olduğunu bilmeyen,bilmeyi bırak sorgulamayan o kadar genç var ki.. Ülke nereye gider bilemiyorum.
YanıtlaSilŞarkıyı dinlemeden önce 2 şarkı geçti aklımdan biri paylaştığındı,diğeri ise,
http://www.youtube.com/watch?v=kcFMeBqkrrY
Erdal Eren sadece bir simge.. tüm ülkelerin tarihleri benzeri kara lekelerle dolu.. 'insanca yaşamayı' güvence altına alan 'insan hakları' beyannamelerinin altlarında bütün b ülkelerin imzaları var.. önemli olan bu yanlışların unutulmamaları ve tekrarlanmamaları için bilinçli tepkilerin gösterilmesi.. Haksızlığa uğrayanın kim olduğu önemsenmeden (kişisel düşmanlık dyguları beslediğin kişi bile söz konusu olsa) çünkü o adalete, o adil bakışa bir gün senin veya çok svdiğin birilerinin ihtiyacı olabilir. Kenan Evren veya bir başkası..asılmasın..çünkü 'idam' cezasının uygulanması ile hak edenler kadar etmeyenleri de geri dönüşü olmayan bir yere taşıyor ve bu kararı verenlerin de katillerden bir farkı kalmıyor aslında..ama bu acıları, kara lekeleri yaratanların da bilmesi gerekiyor ki bir gün hesap sorulur, bir gün güç dengeleri değişir ve zamanında göz ardı edilen adalet en çok kendilerine lazım olur..
YanıtlaSilyüreğine sağlık Nini.
Ben dunyayı yenıden kurmak ısterdım..
YanıtlaSilVe haksızlıkları yapanları da o dunyaya asla almazdım..
Tarıh ... acılarla dolu.
haksızlık nedir kelime anlamı işte burada o sorgulanıyor özgürlük adı altında konuşanlar şimdilerde nefesleri kesile kesile bakıyorlar geçmişe yazık ki tığ gibi yiğitler gitmiş çok yazık çokkk herkes okusun ve ibret alsın o idam kararını veren akıllara kurlun sıkan ellere ziyanlar olsun..:(
YanıtlaSilsevgiler canım...
ben de diyorum neden tarih kitaplarında tarihimiz bir dönemden sonra yok . meğer utanç doluymuşta ondan !
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin . Allah af eder kul unutmazmış . ister sağ ister sol 17 yaşında hangi insan idamı hak eder. belki de bu utanç duygusundandır artık idamı hak edenlerin aramızda serbestçe dolaşmasının nedeni . ne de olsa çok can gitti boş yere .
ne sağ ne de sol görüşe sahibim sadece haksızlık denilince herkesin tarafında yer alan biriyim .
sevgilerimle
Bastırılmış bir toplum, siyasetten bi haber gençlik, sürü mentalitesi halinde bir kesim, popülerite maskarası olmuş liseliler..
YanıtlaSilBöyle zihniyetle daha nereye diye sormadan olmuyor.
Bugün ne 13 Aralık, ne 6 Mayıs ne 30 Mart ne.... ama bizi öyle yerlere götürdün ki nini.. Ağzına, kalemine, o güzel yüreğine sağlık.
80'lerden bir fakı var evet, ama bir yerde farkı yok da çağımızın.
işçiler hala eziliyor, halk hala güdülüyor, eşitlik hala yerlerde, demokrasi desen tamamen yanlı..
Bırakın böyle bir sistemde yaşamayı, geleceğe çocuk yetiştiresi gelmiyor insanın.
Ama hala aynı umut işte; "Güzel günler göreceğiz çocuklar güneşli günler"
unuttum adlarini neydi
YanıtlaSilözencmiydi , hidirmiydi yoksa lalemi
unuttum adlarini neydi
ilyasmiydi , sonermiydi , yoksa nergizmi
karanfilmiydi , nuraymiydi , yoksa erenmi canim
örgütlemisler bahari...
Yaşamak çok zor bu memlekette,
YanıtlaSilölmek de bir o kadar kolay.
ışık tuttun eline sağlık...
YanıtlaSilTebrik ederim nini bu yazını yeni okudum ve hayran kaldım düşüncelerine...
YanıtlaSil