Başlığın açılımı:  "Negatif olayların" yarattığı etkiden daha çok, biz "negatiflik" üretiyoruz.

Çok fazla olumsuzluk var.
Gitgide geriye giden bir millet, sadece gerilese neyse bir de bölünmeye başlayan bir millet + ideolojisi, inançları, çıkarları birbirleriyle çatışan ülkenin önde gelenleri ve özgürlüğünü kaybetmiş koruyucularımız + bitmek bilmeyen şehit haberleri + Van'da yaşanan büyük deprem ve kayıplar + ve daha gündemdeki yeri sürekli oynayan fakat, aslında hep ülke gerçeği olan birçok kötü-yetersiz-acıklı olumsuz durum.


suç senin değil Ekim ayı
80 kuşağının sonuna doğru doğdumu ve hemen hemen bunların hepsine yaşamım boyunca hep şahit olduğumu düşünecek olursak varılacak netice: hiçbiri yeni değil.

Şu git gide tatsızlaşan Ekim ayına gelince, bu yaşananlar da ilk değil.

İki gün önce terörden sebep yas tutarken, şimdi deprem kayıplarına üzülüyoruz.

Van,
1. derece deprem bölgesi, komşuları da 2.derece deprem kuşağında. Yani en tehlikeli bölgelerden biri. Köylerde yer alan evlerin neredeyse tamamı kerpiçten yapılma. Kısaca yıkım çok. Hayatımda Van'a mı gittim, hayır; Van'dan BDP'ye çok oy mu çıkmış; enkaz altında kalanların çoğu terörist- terörist destekçisi miymiş; onlar bu gün biz depremzede olsak -artık biz dediğimiz de kimse?- bize yardım etmezler miymiş...
Hepsi boş, safsata!
Umurumda Değil.
Çok üzülüyorum böyle yorum yapanlara.

Sen de, ya yardım et- yardımcı olabilme iç güdüsü taşı, duruma üzül...
Ya da sus! İstediğini düşün ama sus. Ses etme.