sansürlü meme, sansürlü sigara, sansürlü kadeh, sansürlü öpüşme, sansürlü sex, sansürlü "gay" kelimesi, sansürler de sansürler, bipbipbipbipbipbipbipbipbip...

savaş görüntüleri, silahlar, ölümler, çocuk gelişimini engelliyor diye kapatılan siteler, "Boxer" dergisine dönen ülkemin tirajı en yüksek gazeteleri...


Gel gör ki bir kadın, kanlar içerisinde, çıplak, huzursuz, ölü bedeni ile manşetlerde. Neden: Bir kez daha vahşice ölebilsin diye.
Bu kadının iki çocuğu, ailesi, arkadaşları ve sevenleri, o manşeti gören herkesin travması kimin umrunda?

Ben demiyorum ki herkes "insan" olsun; psikolojiden anlasın; tiraj peşinde olmasın; gözünü kan bürümesin. 

Öyle ütopik hayallerim yok benim.
Ama şu hasta ruhluluğa biri dur diyebilmeli bence.

Bir hışımla yazdığım bu yazıda, aklımdan dilime düşen binlerce cümleyi hayal gücünüze bırakıyorum:
Çünkü şahsi sansürüm el vermiyor burada kusmak istediğim nefrete. 

Maalesef bu ilk değil. Maalesef  Haberturk yalnız da değil...

Ve yine maalesef biz izin verdikçe amip misali çoğalıp, ruh emiciler gibi karışıyorlar ruhumuza..


Bir  "Ogrish" yolunda ilerliyorlar, dur demeyeni bilmeyenler - bilemeyenler dikkat!
not: sizi rahatsız eden bir yayın olduğunda muhattabınız olan basın konseyine başvurabilirsiniz.