Bir kış gecesi yanıp sönen mumu izledin mi hiç? İzlediysen bilirsin ki fısıldamayı çok sever ateş -onu dinlemeden eriyen bedenine rağmen-.
Peki, ya bir kış gecesi balkonda otururken üşümenin keyfine vardın mı hiç?
Vardıysan bilirsin ki tüylerin dikeldikçe kendine gelir tüm rüyaların.
Silkelenirsin ardında bıraktığın reel kırbaçların ben demiştimliğinde...
Bir yandan o sırada,
Dolunay gökte.
Yollar bomboş kalmış akreple yelkovan gece 3'ü 5 geçe.
Sessizlik fısıldaşıyor. Bacaklarım boşalmış yorgunluğumun üzerine içtiğim 3 kadeh viskiden.
Kendimi dinliyorum.
Sessizliğimi dinliyorum.
Duydun mu?
Demek ki ben bile sessiz kalabiliyorum.
...
Keşke...
Keşke sen de kalabilseydin.
Keşke sen olmasaydın gecenin sessizliğini bozan.
Yağmurun sesini dinlerken, kulaklarımda çınlamasaydı 3 gün evvel söylediğin yıkımlar.
Ama olsun.
Mavinin hatrına kopsun fırtınalar.
Sonuçta toprağın kokusu değil mi bana nefesimi veren...
Varsın yağsın nefretinde yıkımlar.
Soğuk, okuyucudan uzak. Tema ifade güzel
YanıtlaSilDemek ki ben bile sessiz kalabiliyormuşum