saklambaç?

Yazılmayı bekleyen, aklımdan, içimden gelen binlerce düşünce var şu an: biraz öykü, biraz tepki, biraz da günlük tadında... 
Ama yazılamayacak kadar biriktiler. Öyle böyle değil, çok biriktiler. Bu birikime eklenenler, en çok da yazarken ketum olduğum yerlerden geldiler.

Anlatma ya da anlatmamak arasında araftayım.

Aslında şu an sadece uzun uzun, belki de çoğu boş olacak cümleler kurmak istiyorum
 kendimi kısıtlamadan. 
Hani şu hep kurduğum, olabildiğince devrik ve alabildiğine noktasız ilerleyen kelimeler... 
Okuyanların, "Acaba yazarken arada bir es vermeyi denesen nasıl olur?" diye tiye aldığı o çok sevdiğim uzun cümleler.

Bu yüzden artık bir yerden başlıyorum:

Buraya yazıp da rahatlayamadığım o kadar çok kelimem oldu ki, şimdilerde hepsi heybemden taşmak üzere: 
Ülke geneline savuracağım gündemsel küfürlerim, uzaklara yolladığım Mavi sevgilim, göremediğim sevdiklerim, okuyamadığım kitaplarım-dinleyemediğim müziklerim... 
En çok da kendim olamadığım, özgürce yazamadığım kelimelerim.

Yani öyle bir haldeyim ki, 
sanırsınız devlet tarafından Silivri'ye ötelendim. 

Bir yandan öylesine bir öyküyle dönmek istiyorum buraya: Yeniden Ay'a yazmak, rakı masasında oturan adamın kafasından konuşmak...
Bir yandan da anlatmak istiyorum neler değişti hayatımda:
neler yaşadım ya da nelere heyecanlandım.

Anlayacağınız ilhamın da arafındayım.



Yazacak ben, okuyacak siz yokken neleri oldurdum, nelerden vazgeçtim?

Boyum bu saatten sonra uzamaz da, acaba kilo aldım mı?
Kaç yeni palto ekledim bu soğuk havalarda portmantoya ya da kaç suda eriyen vitamin attım hasta olmaktan korktuğum için bardağa.

Öte yandan bir de kulağıma gelen büyülü kelimelerden şiirler, karalamalar yaratma hevesim var benim.
 Adeta, Othello'yu da ben yazmıştım zaten edasıyla, bir gün ayrı bir dünyaya pencere açabileceğim kelimeler dökmenin hayalindeyim. 

İşin aslı, ben sadece yeniden yazmanın arifesindeyim. 
Kendime gelmek için, tıpkı eskisi gibi canımın istediğini yazmaya, delirmeye, rollere bürünmeye ya da saçmalamaya ihtiyacım var benim. 
Bana verilen kalıplarda kelimeler üretip satmaya değil, 
yer yer eleştirilmeye, yer yer sıkıcı bulunmaya, yer yer de sevilmeye özlemim var benim. 

Bir de,
burada olamadığım zamanlarda, 
aniden mailime ya da mesaj kutuma düşen o tatlı ve merak içerisindeki "Neredesin?" sorularının sahiplerine bir kutu çikolata yollama düşüncem var benim!
(Teşekkür ederim^^)

Bence saklambaç bitmeli artık...
Bitireyim.