Olay: Katliam
Tarih: 2 Temmuz 1993
Yer: Madımak/Sivas
Ne üstadlar, alimler karalamış kelimelerini; ne yetenekler vurmuş duygularını sazına...
Aradan geçen bunca yıl içerisinde ne acısı geçiyor bu utanç dolu lekeli olayın,
ne de insana verdiği kin duygusu...
Diri diri tam 37 canın,
yavaş yavaş,
ne olduğunu anlayamadan küle dönmesini izlediler.
Diri diri tam 37 canın,
şaşkınlık ve korku içerisinde kendilerini dışarıya atma çabalarını,
zevkle ve inançla izlediler;
dışarı çıkabileni de linç ettiler.
Diri diri tam 37 canın,
önce saçları ve vücudundaki tüyler, ardından derisi, sonra sinir uçları ve bütün bedeni yandı.
Yavaş yavaş,
acı ve çığlıklar içerisinde.
Diri diri tam 37 candan,
belki de bir kaç tanesi diğerlerinden önce karbonmonoksit zehirlenmesiyle ölecek kadar şanslıydı.
Önceydi belki ama yine yavaştı.
Diri diri tam 37 canı,
ne olduğu belirsiz-kime çalıştığı belirli mahluklar,
planlı ve inançlı bir şekilde yaktılar!
Zaman zaman hortlar içimde Madımak Katliamı. Belki bir kitap, belki bir isim, belki bir itfaiye belki de dinden imandan bahseden yobazın teki...
Ama illa ki hatırlarım.
İlla ki herkes hatırlasın, hatırlatsın, hiç olmazsa senede bir gün o 37 can gibi içleri-beyinleri yansın isterim.
Çünkü isyanlardayım.
Bu lekenin sadece her 2 Temmuz'da hatırlanmasından dolayı kızgınım, hırçınım.
Yobaza; muhalefet düşmanına; insan olmayı hazmedememiş- ilimden korkan cahile değil isyanım;
Sen-ben gibi olana; suçu yokken bile o 37 canın öldüğü lekeli günden acı duyana laflarım...
Anıyoruz da ne oldu?
Daha dün (13.03.2012) biz uyurken zaman aşımından düşürüldü dava; olan yine yanıp gidenlerin ardında bıraktıklarına oldu....
Katliam unutuldu,
o iblis soylarının pis dünyası kurtuldu.
"Şenlik" Mağdurları (Vikipedi)
Al, bu da son nokta: Sunay Akın'dan
Tarih: 2 Temmuz 1993
Yer: Madımak/Sivas
Ne üstadlar, alimler karalamış kelimelerini; ne yetenekler vurmuş duygularını sazına...
Aradan geçen bunca yıl içerisinde ne acısı geçiyor bu utanç dolu lekeli olayın,
ne de insana verdiği kin duygusu...
Diri diri tam 37 canın,
yavaş yavaş,
ne olduğunu anlayamadan küle dönmesini izlediler.
Diri diri tam 37 canın,
şaşkınlık ve korku içerisinde kendilerini dışarıya atma çabalarını,
zevkle ve inançla izlediler;
dışarı çıkabileni de linç ettiler.
Diri diri tam 37 canın,
önce saçları ve vücudundaki tüyler, ardından derisi, sonra sinir uçları ve bütün bedeni yandı.
Yavaş yavaş,
acı ve çığlıklar içerisinde.
Diri diri tam 37 candan,
belki de bir kaç tanesi diğerlerinden önce karbonmonoksit zehirlenmesiyle ölecek kadar şanslıydı.
Önceydi belki ama yine yavaştı.
Diri diri tam 37 canı,
ne olduğu belirsiz-kime çalıştığı belirli mahluklar,
planlı ve inançlı bir şekilde yaktılar!
Zaman zaman hortlar içimde Madımak Katliamı. Belki bir kitap, belki bir isim, belki bir itfaiye belki de dinden imandan bahseden yobazın teki...
Ama illa ki hatırlarım.
İlla ki herkes hatırlasın, hatırlatsın, hiç olmazsa senede bir gün o 37 can gibi içleri-beyinleri yansın isterim.
Çünkü isyanlardayım.
Bu lekenin sadece her 2 Temmuz'da hatırlanmasından dolayı kızgınım, hırçınım.
Yobaza; muhalefet düşmanına; insan olmayı hazmedememiş- ilimden korkan cahile değil isyanım;
Sen-ben gibi olana; suçu yokken bile o 37 canın öldüğü lekeli günden acı duyana laflarım...
Anıyoruz da ne oldu?
Daha dün (13.03.2012) biz uyurken zaman aşımından düşürüldü dava; olan yine yanıp gidenlerin ardında bıraktıklarına oldu....
Katliam unutuldu,
o iblis soylarının pis dünyası kurtuldu.
"Şenlik" Mağdurları (Vikipedi)
- Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
- Muhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
- Gülender Akça - 25 yaşında
- Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar, felsefeci
- Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
- Sehergül Ateş - 30 yaşında
- Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair
- Erdal Ayrancı - 35 yaşında
- Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
- Belkıs Çakır - 18 yaşında
- Serpil Canik - 19 yaşında
- Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
- Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı, üç telli curanın son ustası
- Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
- Serkan Doğan - 19 yaşında
- Hasret Gültekin - 23 yaşında şair, sanatçı
- Murat Gündüz - 22 yaşında
- Gülsüm Karababa -22 yaşında
- Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
- Emin Buğdaycı -18 yaşında şair.
- Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
- Koray Kaya - 12 yaşında
- Menekşe Kaya - 15 yaşında
- Handan Metin - 20 yaşında
- Sait Metin - 23 yaşında
- Huriye Özkan - 22 yaşında
- Yeşim Özkan - 20 yaşında
- Ahmet Özyurt - 21 yaşında
- Nurcan Şahin - 18 yaşında
- Özlem Şahin - 17 yaşında
- Asuman Sivri - 16 yaşında
- Yasemin Sivri - 19 yaşında
- Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
- İnci Türk - 22 yaşında
Otel çalışanları [değiştir]
- Ahmet Öztürk - 21 yaşında
- Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Göstericiler [değiştir]
- Ahmet Alan
- Hakan Türkgil
Bu ülkenin tarihine geçen kara lekelerden sadece biri Madımak.Çocuktum ama hatırlarım Aziz Nesin'in dumanlar arasından itfaiye merdiveniyle çıkarılışını.O anda orada bulunan ve failler arasında mahkemede yargılananlardan biri hakkında arama kararı olmasına rağmen geçenlerde Sivas'ta ölmüş.Üstelik aranıyor hemde Sivasta ölüyor.Aradan 20 yıl geçmekte.
YanıtlaSilAslında ne desek boş.Devleti haberi olduğu aşikar.Bunun 80 öncesi yapılan işlerden farkı da yok hani.Biliyorsun devlet adam harcaman konusunda pek marifetli.Bu ülke kurulduğundan beri değişmesi maalesef.Böylesi kıymetli insanları bir otelde göz göre göre dumanların içine tıkanlar tarihte bilinmeyecek ama orada can veren 37 insanı da kimse unutmayacak.Başta da Aziz Nesin'i
ulke tarihimiz boyle ne cok utancla dolu...insanda ne adalet duysgusu ne de inanc birakacak cinsten...goruldugu gibi suclular ellerini kollarini sallaya sallaya gezdiler ve gezmekteler...oysa ki baklava caldi diye 13 yila mahkum olan cocuklar var, posu takti diye yine cezalandirilanlar...nerde adalet nerde...
YanıtlaSilkelimelerin bittiği olay.. Lanetlemek için bile uygun kelime bulamıyorum ki :((
YanıtlaSilTeşekkürler yazı için.Sivas'ı unutma unutturma..
YanıtlaSilNe kadar unutmak istemesekte dün Türkiyenin büyük çoğunluğu şike davası ve Aziz Yıldırım konuştu Nasıl bir tesadüf ise dava dün sonuçlandı. Oy kullanma yeterliği olanları 2/3si bu zihniyeti destekledi onlar da istedikleri gündemi yaratıp istemediklerini kamufle ederek devam ediyor.Nur içinde yatsınlar.
YanıtlaSilErcüment Tezcan
aydınlarını yakan bir toplum..aydınlarını korumayan bir devlet...dönemin içişleri bakanı neden müdahele edilmedi sorusuna "vatandaşlarımızla karşı karşıya gelemezdik"... gülermisin ağlarmısın...
YanıtlaSilmimlendiniz..
YanıtlaSilbu blogun adı
YanıtlaSil"nini'nin kelimeleri"
değil de;
"nin'nin güzellekleri" olsun. duyarlı ninim!
Tüm bilgiler için Ceza Avukatı olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.
YanıtlaSilBu ne berbat bir lekedir bunu yapan nasıl bir insandır, kelimelere sığmaz bir kötülük örneğidir!
YanıtlaSilTanrım ne kötü günlerdi! Ne canavar insanlar vardı, bir daha böyle günler yaşamamak dileğiyle!
YanıtlaSil