Huzur bu defa oturduğum bahçede maruz kaldığım ılık esinti ve birbirine sürtünen palmiye yapraklarıyla uğramıştı bana. Derin bir nefes alarak gözlerimi kapadığımda tek istediğim uykuya dalmaktı: derin ve uzun bir süre hiçbir şeyin bana dokunamayacağı bir uyku.
Kendimi rahat bırakıyor ve etrafımdaki sesleri dinlemeye başlıyorum. Köpekler, kuşlar, rüzgar çanları... Tam da havuzdan gelen devirdaim sesinin tınısına kapılmışken bilincimin bana açtığı savaşla bölünüyor meditasyonum. Uyku ile uyanıklık arasında-kabus ile düşüncelerle boğuşuyorum. Zor geliyor. Tadım kaçmışken huzur bulmak oldum olası bana zor geliyor.
Aramak değil, bulmak.
Oysa insan ve psikolojisine dair ne de çok okuyorum. Bazen yeri geliyor okuduklarımla düşüncelerimi harmanlayıp kelimelere döküyorum. Belki de en sevdiğim, beni mutlu eden şey bir başkasına iyi gelmek olduğu için, anlamayı ve yardımcı olabilmeyi çok önemsiyorum.
Dinlemek, anlamak ve ruha iyi gelebilmek...
Öte yandan da halim terzi ve söküğü misali -ya da yok- kendini güldüremeyen palyaço bu durumda en güzeli.
Gülümseme ve iyi hissetmeye bu kadar odaklanmış mizacımı düşününce bu kelimelerim ne kadar da ironik değil mi?
Yanlış bir şey yaptığımda aklım bulanıyor, saçmalıyorum.
Kendime kızıyorum.
Sıkıntı hatama değil, kendime acımasızca kızmam.
Kimseye kızgın kalamazken kendime fazlasıyla yükleniyorum.
Bir hata ve getirisindeki pişmanlığın ardından telafi çabası ve "nokta".
Ötesi yok ki.
Bitmiş bir cümleyi uzatmaya çalışmak niye?
Saplantı derecesinde kafamda büyütüyorum. Büyüttükçe de zihnimden burnuma hastalıklı kokular geliyor.
Duyuyor, yadırgıyor ama engelleyemiyorum.
Kendi psikolojimi bazen hiç sağlıklı bulmuyorum.
Düşününce insanın kusursuz ve mükemmel olmasına dair bir inancım da yok ama ben kimseyi asla incitmeyen, hani şu Yeşilçam'ın iyi insanları vardır ya, onlardan olmak istiyorum.
Ben büyüyünce iyi bir insan olmak istiyordum.
Ben büyüyünce iyi bir insan olmak istiyordum.
Sonra hiç beklemediğim bir anda karakterimi hayal kırıklığına uğratıyor ve yaralıyorum.
Karşımdakini bir kez vurmuşken ben, kendi tarafımdan bin kez darp ediliyorum.
Sonra her şey tatlıya bağlanıyor ve gelecekteki bir başka hatama kadar huzur buluyorum.
İşte tam da şu sıra, yine o zaman aralığındayım:
darp edilmekle huzur bulmanın ortasında, arayıştayım.
İnsanın hatası da faydası da; her yaptığı kendisine.
Teoride bu gerçeğe hakimken, pratikte bir kez daha şahit olmaktayım.
Önce kendiyle barışmalı insan..
YanıtlaSilBozbek,
Silen zoru bu olsa gerek...
Ninicim çok güzel yazmışsın ki :)
YanıtlaSilOkudukça kendimi okudum sanki.Ben de öyleyim kimseye kızamıyorum kızsam da içim içimi yiyor gidip gönlünü alıyorum ama kendime öyle kızıyor öyle yükleniyorum ki zarar veriyorum kendime bazen...Artık çok fazla böyle yapmasam da arada oluyor ve özellikle geçen yıllarda çok fazla böyleydi.Önemli olan kendinle huzur içinde olabilmek umarım oluruz :))
Kaybolmuş Bir Denizyıldızı,
SilUmarım! Çok teşekkür ederim^^
önce kendini sevmekten be bağışlamaktan geçer her şey
YanıtlaSilDayatılanla Yaşayan,
SilBir de seni sevmekten^^
kendı ıcınde huzuru bulabılırsın umarım ninicim.
YanıtlaSilmımledım senı bu arada.
Biricitim,
SilHepimiz bulalım^^
Nini, yazıların gittikçe güzelleşmeye başladı :) Şunu unutma dünyada dertsiz tasasız insan yoktur! Şu çatıları kaldırma imkanımız olsa neler görürdük neler!İnsan dediğin varlık böyle bir şeydir, psikolojinde bir şey yok,iyi insanların yapması gereken şeyi yapıyorsun, ara sıra kendini ve olanları sorguluyorsun, ben de yapıyorum bunu korkma! Tersi çok kötü olurdu ve sana yakışmazdı yani eşeği saldım çayıra misali... İnsanları kusurları hataları ile sevmeliyiz :) Çekirge bu post itibari ile seni ana sayfama almış bulunuyorum :)
YanıtlaSilSevgili Bolat,
SilÇok ama çok teşekkür ederim. Senden bunu duymak benim için çok anlamlı.
Sözlerin çok doğru, biliyorum ama... Öyle işte (gülücük)
Senin sayfanda olmak da çok güzel, ne mutlu bana. Çok ama çok teşekkürler
Yine kalemini konuşturmuşsun (:
YanıtlaSilYazılarını okurken güzel duygular hissettiriyorsun. Belki de bize bir yararı dokunacagını hesaplamadan, içtenlikle yazdıgın için bu kadar etkili oluyor yazdıkların.
Bu arada iyiki doğdun Nini (: (:
SadeceAdim,
SilÇok teşekkür ederim güzel sözlerin için ve de kutlaman için. şaşırdım:)
mesela ben huzuru nini'min yazılarında buluyorum. mesela o ilk girişteki anlattığı yerde, hafif bir esinti, havuzun devirdaim sesi, uykuyla uyanık arası o yer.. beni alıp götürdün yine mesela, iç çektim mesela. sonra o dediğin hisler, duygular. çok tanıdık geldi bana. ama sonra düşündüm de o hatalarla varız biz. o yaptıklarımızla. uzun zamandır bi'yazı yazmak istiyorum aslında. bi'silgi olsa da hatalarımızı silsek, ya da o hatalarımızı silmememiz mi gerek diye. bak yazıyım ben onu :) kimi zaman diyorum ki ben bunu nasıl naparım, demişsin ya büyüyünce iyi insan olucam diye, öyle..
YanıtlaSilnini'm! ama sana bişiy söyliyim mi? sen büyümüşsün bile ;)^^
Kuul'umsum,
Silcanım (kalp)