"Benimle dans eder misin?"
Ne de güzel bir soru değil mi, bir de düşünsene tanımadığım sana, birine benim ağzımdan döküldüğünü. Komik mi olur yoksa çekici mi bilemiyorum ama bence çok eğlenceli...
Bu teklifim her ne kadar yurdum kültüründe kabul görmese de, tamamen masumca. Ama itiraf etmeliyim ki genç bir kadın olarak, aklım karşı cinsten hoşlanmaya erdiğinden beri en büyük hayalim, ilgimi çeken adamı dansa kaldırmak. Sanmayın ki öyle tango, vals, romantizm vb. Basbaya coşmak, eğlenmek, gülüşmek.Hem iddialı hem de heyecan verici, dominant bir hareket (gülücük)
Dans bana sadece aşk meşk flört çağrıştırıyor gibi durdu ama aslında öyle değil. Ben çok sevip ısındığım kadın ya da adam, herkesle dans etmek isterim. Annem ve onun lise arkadaşlarıyla da içip deli gibi dans ettiğimi; hiç tanımadığım biriyle dans ederken tanışıp, sonradan onu kendime dost edindiğimi de (nam-ı diğer Beatrice) bilirim.
Mesela şimdi bunları okuyorsun ve ben senin gerçekte kim olduğunu bilmiyorum ya, düşün ki seni dans ederken görsem yanına gelip sana eşlik etmek isterim.
Küçükken (aslında hala) son ses müzik açar ya da kulaklıkla deli gibi dans eder-yalnızsam da şarkı söylerdim: odamda, banyoda, salonda. Kısaca ayna ve müziğin buluştuğu her yerde.
Anımsadığım kadarıyla her şey Ajda Pekkan (tık tık), Selda Bağcan (tık tık) ve Dalin reklamı (tık tık) ile başladı.
Ardından her küçük kız çocuğu gibi beni de meşhur saç fırçası ve süslü kıyafetler eşliğinde showgirl edaları sardı. Ve elbette çocukça yapılan okul gösterileri! Aklıma ilk gelenler: Spice Girls (hep mi Emma olur bir insan! tık tık) ve Thalia (tık tık) (gülücük)
Bunların önünde, arkasında fırsat buldukça profesyonel adımlar attım. Salsa, R&B, Latin... Ama benim için en zevklisi hep özgür olan, içimden gelen ritmlere uyduğum zamanlardı. Şimdi hayat gailesi, uygun alan vs derken bu zevkim engellere maruz kalsa da, hala ilk fırsatta masa altından müziğe ayak uyduran bacaklarıma rastlayabilirsiniz.(quickstep^^)
Gelelim durduk yere neden dans diye çığırdığıma: çünkü canım çekti. Evet! Kısa ve öz: canım çekti.
Yetmezmiş gibi posta kutusuna bırakılan dans okulu broşürleriyle de acaba Arjantin Tango öğrensem mi-öğrenmeliyim çok istedim- keşke gitsem hevesine kapıldım.
Yetmedi, yetinmedim ve aklıma deli deli fikirler getirdim. Bunlardan anlatılabilir olan biri: bloggerları bir mekanda toplayıp, dans ederek tanışmak. Düşünsenize kimin kim olduğunu bilmeden dans edip; durmadan eşleri değiştirip o şekilde tanışabiliriz. Yaş, cinsiyet, medeni hal vs mesele olmadan, aynen buradaki saf ve samimi ortam gibi. (Dilerse karşımdaki çok yaşlı ya da güçsüz olsun, biz de oturduğumuz yerden kollarımızı sallar dururuz!- Eli kolu bağlı olanlar minikleri de getirir onlarla da çocuk olup coşarız) Nasıl fikir ama, sizce de çok deli değil mi? (gülücük)
Neyse çok uzattım, fikrimi düşünün diyerek sizi favorilerim arasından en favori olanlardan biriyle uğurluyorum^^
türk erkeği ve dans. anlaşamaz ikili.
YanıtlaSil:)
aynanın karşısında tek başıma dans etmeyi pek severim.
:)
Deeptone:)
Silöyle bir genelleme var fakat bir erkeğe, özellikle de "zeybek" kadar yakışan başka bir şey yok!
sen lambada koymuşsun ama benim aklıma dancer encore geldi neden se başlığı gördüğüm an, düğün müziğim yapıcam onu evlenebilirsem eğer tabi hihi:D
YanıtlaSilipekböceğim, dilerim evlenirsin çünkü bu şarkıyla şahane bir düğün olacağına eminim!
SilAnkara, Kızılay, karanfil sokak. Dost Kitabevi'nin yanındaki müzik marketten yükselen şarkılara daha fazla dayanamayan genç bir çift. Kızın giyimi pek bir rocker, siyahlar, sert bir imaj, vs... Erkeğin ise saçları rastalı, uçarı, eğlenceli bir tip. (Müzisyen bir arkadaşım)
YanıtlaSilİkisinin de boylar ufak tefek ve çok sevimli görünüyorlar. Koca bir kalabalığın ortasında, çevrelerindekilere aldırmadan tangoya başladılar. Kız tango dersleri alıyordu, arkadaşa da gösteriyordu bir kaç hareket falan. Sokağın ortasında, saçma sapan gereksiz kapitalist telaşların ve yalnızlıkların sanal dünyasının ortasında dans ettikleri o görüntü, o an zamanı durdurdu sanki. Bir tek ben böyle hissettim belki, bilmiyorum. Ama sıradanlığın tam ortasına düşen SANAT özellikle sokaklarda çok daha büyük etkiler yaratıyor.
Aklıma geldi nedense, yazdıklarını sabote ettiysem istemeden affola =)
Raymond,
Silsabote etmek ne kelime, bayıldım! hatta kafamda canlandırdım o sahneyi. bir gün ben de böyle bir şeye denk gelsem, hatta gerçekleştiren ben olsam keşke!
bir kez eğlenmek için arkadaşlarımla dışarı çıkmıştık . karşı masalarda hoş çocuklar vardı . bir süre sonra dans müziği çalmaya başladı çocuklardan biri yanıma geldi ve tam bana dans edebilir miyiz diyecekken orda çalışan bir adam gelip çocuğu kolundan tuttuğu gibi gönderdi . çocuklarda bozuldu ve olay yerini terk etti . oysa ben çocuğu beğenmiştim yaa , ayyyy ben aşık olabilirdim o çocuğa sanane beeeeeee çalışannnnnn !
YanıtlaSilbu yazıyı okuyunca aklıma bu anım geldi :)
kibritçi kız:)
Silben de anını okuyunca baya bir gülümsedim:)
"ayyyy ben aşık olabilirdim o çocuğa sanane beeeeeee çalışannnnnn ! "
çok şirinsin^^
Bu teklif, sevdiğin kişileri blogda tanıştırıp kaynaştırma eyleminin gerçek hayata taşınmış şekli olması bakımından ancak senden gelebilirdi nini:)
YanıtlaSilHektor,
Silbir gün başaracağım!:)
postunu okuyunca dans etmekten çok hoşlanmayan biri olarak dans etmeye özenmeye başladım :)
YanıtlaSilDönence, kendine şans tanı. Bir kez de olsa dene, belki seversin^^
SilDNR'larda ya da İstiklal'de Mephisto önünde dans eden birini görürseniz o benim işte :))
YanıtlaSilBu bloggerlar için dans organizasyonunu tuttum ben :)
Bozbek,
Silo zaman her denk geldiğime "bozbek" diye sesleneceğim^^
yapalım böyle bir organizasyon, destek çık bana
kapı gıcırtısına oynayan biri olarak seninle dans ederken tanışmayı çok isterdim ninim :) içip içip kahkahalarla dans etmek, ayakkabılar fazla gelip çıkarana kadar dans etmek :) belki bi'gün dans ederiz ha? bi'de dans kursu mu? çok eğlenceli ^^
YanıtlaSilKuul'umsum!
Silseni bir gün bulacağım bir yerlerde, inanıyorum^^
part-time blogçu nini.
YanıtlaSil:)
Deeptone canım deeptone:(
Silresmen part-time oldum. ben de çok sıkılıyorum bu duruma!
haha bu cok guzel olurdu :) mimlendin bu arada canım :)
YanıtlaSilbiricitim, biz ilk önce bir kahve içelim de^^
Silmim için de teşekkür ederim, söz vermiyorum ama cevaplamaya çalışacağım
ninicim nerelerdesin sen? mimledim ben seni yine :)
YanıtlaSilkahvede ıcelım canım :) ne zmn ıstersen
YanıtlaSilTatlim sayfama bak
YanıtlaSilSen blogun postlarn okadar ictensin ki, hele o profil resmin beni baska bir blogtan buralara getirdi:)
YanıtlaSilDilerim bu saf temiz duygular hep senle beraber olur, bukadar icten ve karsidakini ne olursa olsun elestirmeden ona saygiyla yaklasan kisiler artik yok..
Fotografindaki gülücükler hayatin boyunca sana eslik etsin zira cok yakismislar :)
Layla,
Silçok teşekkür ederim, mutlu oldum
senin yorumun da çok samimi, içten
Tam postu okumuştum.En sonundaki tıkla dediğin yere tıkladım.Müzik çalmaya başladı.O sırada annem girdi içeri.Dur bakıyım sesini aç dedi.Açtım meğerse lisede bunu dinleyip dans edermiş :) Şimdi zorla kaldırdı beni yerimden.Videodakiler gibi dans etmeye çalıtık.Çok eğlendik.İlk defa bu kadar mutlu gördüm onu uzun zamandır.Teşekkür nini :)
YanıtlaSilArtık bunu açıp dans ederim kendi başıma evde çok zevkliii:D
Denizyıldızı, çok sevindim:) hatta mutlu oldum. ne tatlı bir annen varmış! dilerim hep mutlu olur ve yüzünüz güler^^
Silsevgilerr