Yazılarımda çok sık bahsettiğim ya da kullandığım bir kavramdır ironi. Bugün okuduğum " Fransızlar yeni bombasını Libya üzerinde denedi ve onlarca kişi hayatını kaybetti" haberi ile aklıma şu bomba denen şey, arkasından da savaş denen olgu ve türevleri geldi...
Ne kadar büyük bir aptallık tüm bunlar hepimizin adına... Güya evrende aklı olan tek canlı türüyüz. Vallahi yalan... Bütün beyin eforunu bu yönde, insanlık dışı çıkarlar için harcayanların yerinde olacağıma mavi-yeşil alg olurum daha iyi...
Bir kere biri bana açıklasın, vatandaş dediğimiz canlı, vatandaş olmayan canlıya göre neden daha kıymetli oluyor?
Düşman ya da rakip ülkenin topraklarında doğmak, kime beni öldürme hakkını veriyor?
Sanmayın ki ütopik ya da hayal boyutunda iyilik diliyorum tüm dünya adına. Dünyanın düzeni bu, bunlar yaşanması gereken bir hal haldı günümüzde. Hatta gayet iyi biliyorum ki güç savaşı ve insanlar arasındaki çatışmalar çok olağan. Yaşamın, yaşayabilmenin bir kuralı. -yaşam kaynakları, çoğalan dünya nüfusu, enerji - Üstelik bu dünya kurulduğundan beri böyle.
Başkalaştırma denen şey bile zaten en baştan, herkes daha elini kolunu inceleyip, kendi seslerinden korkarken, kısaca ilkellerken başlamış bir olgu. İlla ki ayrı saflara ayrılacağız ve aramızda erk savaşı başlayacak... Trajikomik olan, hepsinin sonunda ölen yine insanoğlu...
İnsan insanın azılı katili...
Tıpkı yaşamak için birbirini yiyen, güçlünün kazandığı hayvanlar gibi. İnsanı insan yapan akıl farkı nerede-bu hayvanlar nerede& biz insan mıyız, biz insansak onlar ne? Bakın yine başa döndüm, karşımda ironi. Bildiğimiz ve doğru kabul ettiğimiz gerçeklerin ironik olması, onların yaşanmamalarını sağlamıyor demek ki.
Aman bir kaza, deprem olmasın, sel basmasın... Hemen suç doğa anaya... Küresel ısınma denen şey yalan ya! Ya da inanmayan inanana, inanan inandığının çizdiği kadere atabiliyor suçu... Oysa düşünüp kafamızı patlatacak bir şey yok, onun yerine dinamiti patlatana bakmalı: yani aynaya.
İroni kervanımda baş sırayı, insan ilişkileri çekiyor her zaman. Fransa bombasının ve bu insanın güç savaşı konusundaki tutumu üzerine aklıma ilk gelen de "ne hikmetse" Alfred Nobel oldu. Neden mi? Çünkü kendi vasiyeti üzerine, adına her sene barış ödülleri veriliyor. Bu güzel ve teşvik edici organizasyonda ironik olan ise, Alfred Nobel'i dünya gözünde Alfred Nobel yapan ve onun bu ödülleri finanse edilebilecek yüklü mirası bırakmasına sebep olan en önemli buluşu : dinamit.
Kız kaçıran demiyorum, bildiğiniz dinamit... Gayriciddi tutumumla, rahmetli vicdanını vasiyetiyle rahatlatmak istemiş diyerek, yazımı noktalarken hepimize değiştiremesek de ironilerin farkında olabileceğimiz bir insanlık diliyorum.
Sevgiler...
Ne kadar büyük bir aptallık tüm bunlar hepimizin adına... Güya evrende aklı olan tek canlı türüyüz. Vallahi yalan... Bütün beyin eforunu bu yönde, insanlık dışı çıkarlar için harcayanların yerinde olacağıma mavi-yeşil alg olurum daha iyi...
kız kaçıran |
Düşman ya da rakip ülkenin topraklarında doğmak, kime beni öldürme hakkını veriyor?
Sanmayın ki ütopik ya da hayal boyutunda iyilik diliyorum tüm dünya adına. Dünyanın düzeni bu, bunlar yaşanması gereken bir hal haldı günümüzde. Hatta gayet iyi biliyorum ki güç savaşı ve insanlar arasındaki çatışmalar çok olağan. Yaşamın, yaşayabilmenin bir kuralı. -yaşam kaynakları, çoğalan dünya nüfusu, enerji - Üstelik bu dünya kurulduğundan beri böyle.
Başkalaştırma denen şey bile zaten en baştan, herkes daha elini kolunu inceleyip, kendi seslerinden korkarken, kısaca ilkellerken başlamış bir olgu. İlla ki ayrı saflara ayrılacağız ve aramızda erk savaşı başlayacak... Trajikomik olan, hepsinin sonunda ölen yine insanoğlu...
İnsan insanın azılı katili...
Tıpkı yaşamak için birbirini yiyen, güçlünün kazandığı hayvanlar gibi. İnsanı insan yapan akıl farkı nerede-bu hayvanlar nerede& biz insan mıyız, biz insansak onlar ne? Bakın yine başa döndüm, karşımda ironi. Bildiğimiz ve doğru kabul ettiğimiz gerçeklerin ironik olması, onların yaşanmamalarını sağlamıyor demek ki.
Aman bir kaza, deprem olmasın, sel basmasın... Hemen suç doğa anaya... Küresel ısınma denen şey yalan ya! Ya da inanmayan inanana, inanan inandığının çizdiği kadere atabiliyor suçu... Oysa düşünüp kafamızı patlatacak bir şey yok, onun yerine dinamiti patlatana bakmalı: yani aynaya.
Alfred Nobel |
İroni kervanımda baş sırayı, insan ilişkileri çekiyor her zaman. Fransa bombasının ve bu insanın güç savaşı konusundaki tutumu üzerine aklıma ilk gelen de "ne hikmetse" Alfred Nobel oldu. Neden mi? Çünkü kendi vasiyeti üzerine, adına her sene barış ödülleri veriliyor. Bu güzel ve teşvik edici organizasyonda ironik olan ise, Alfred Nobel'i dünya gözünde Alfred Nobel yapan ve onun bu ödülleri finanse edilebilecek yüklü mirası bırakmasına sebep olan en önemli buluşu : dinamit.
Kız kaçıran demiyorum, bildiğiniz dinamit... Gayriciddi tutumumla, rahmetli vicdanını vasiyetiyle rahatlatmak istemiş diyerek, yazımı noktalarken hepimize değiştiremesek de ironilerin farkında olabileceğimiz bir insanlık diliyorum.
Sevgiler...
haha adam içini rahatlatmak adına son nefesinde barış demiş ama olsun bu da bir erdemdir:))
YanıtlaSilsevgiler ninicimm
dinamitin bulunuşundakı kullanış amacının saptırıldığını unutmayalım ama..adama haksızlık yapmayın ..ama haklısın ironidir bugün nasıl kullanıldığına bakıldığında..
YanıtlaSil