Nini şimdi oturum açtı.
Siz neredesiniz?
Geçtiğimiz hafta sonu canım sıkıldı ve oturup eski yazılarıma baktım. Çoğu ne kadar da toy, nasıl da naifler. Dağınık cümleler, imla hataları... İnsan bir garip oluyor kendi yazılarını okurken; "o" günü, ne hakkında yazdığını anımsarken.
Tam bir nostalji oldu benim için. Hani şu MSN'in adı her geçtiğinde ya da 90'lardan bir şarkı çaldığında düşen...
By Nini Nileud on Aralık 12, 2016

Psikolojik ve sosyolojik bir mücadelenin içindeyiz...
Bundan yıllar önce, 2012'de, bir yazı okumuştum.
Tam da Dağlıca (okumak için tıktık) olayının ardından. Yeniden kendini sıklıkla hatırlatmaya başlamıştı terör. Linklediğim yazımda bir liste var, o sıralarda "sadece" beş satır. Şimdi listelemeye kalksam yanımda durup buz kesmiş elimden tutacak cesaretiniz var mı?
...
Okuduğum o yazıda...
By Nini Nileud on Ağustos 21, 2016

"Babam"
Adeta burnundan düşmüşüm.
Selam,
Freud'lu mizansenlerim haricinde bu cümleyi okura açık ilk kullanışım. Sana karşı hiç söyledim mi hatırlamıyorum. Düşününce illa ki seslenmişimdir ama iyelik ekinden emin olamadım şimdi.
Normalde hikâye karakterlerini oturtmayı severim okur gözünde. Ne yer ne içersin, aramızda ne olmuş da kaç senedir ne haldeyiz gibi boşlukları doldurmak; az biraz...
Posted in terapi, yazma terapisi | 1 comment
By Nini Nileud on Ağustos 16, 2016

Boğazlı kazak boğazımı sıkıyor diye tişört giyerdim bir zamanlar montumun içine. Öylesine ortası yoktu hayatımın. İşte, tam da o sularda takıldım kaldım ona. Kaç yıl geçti hâlâ ortayı bulamadım.
Ben böyle yazıyorum ama şikâyet gibi okunmasın. Böyle yaşamayı seviyorum, uçlarda. Doğrusu, karşılığı, varlığını, ondakini tartışmadan. Mavi sevmeyi seviyorum, o göz kırptıkça.
...
Posted in kadın ve adam, mavi | No comments
By Nini Nileud on Temmuz 05, 2016

Ayaklarım sırılsıklam. Sandaletlerimin arkasını çözüp, tamamen çıplak bırakıyorum onları.
Garip bir heyecan duyuyorum ıslak asfalta basmaktan. Çimlerin, toprağın iyi geldiğini bilirim de, asfalta neden basma çabam var anlayamıyorum. -Hoş, sorgulamıyorum da-
Birkaç yumuşak adım atıyorum. Ardından biraz daha sert. Niyetim, yağmur suyunu bacaklarıma da sıçratmak. Hafiften kirli bir rengi var. Normal...
Posted in anı, yağmur | No comments
By Nini Nileud on Temmuz 04, 2016

Hayal et.
Bir şehirdeyiz seninle. Yüksek ve tarihi binalarla çevrili etrafımız. Başımız dönüyor. Bendeki tarih sarhoşluğu da, sendeki birkaç hızlı içilmiş yerel bira olabilir.
Sıcak esiyor rüzgâr. Soğuk bir şeyler arıyor dilimiz ve kurumuş damağımız. Ama bir yere oturmak yerine dikiliyoruz ayakta. Hiç itiraf etmesek de sanki zevk almaya başlıyoruz bu yoksunluktan; elimizin altındakinden ayrı düşmekten.
Her...
Posted in kadın ve adam, metafor | No comments
By Nini Nileud on Nisan 08, 2016

Bazı şeyler vardır. Öyle kafana göre deneyimleyip vazgeçmemen gerekir. Mesela helyum gazı. Mesela one night stand. Mesela dolu küvete sokulan saç kurutma makinesi ya da poşete sıkılıp solunan soğutucu. Örnekler uzar gider. İşte, antidepresanlar da tam bu listeye layık. Öyle alıyorum deyip alamaz, bırakıyorum deyip terk edemezsin.
Şimdi daha sade ilerlemek için antidepresana bir isim vereceğim....
By Nini Nileud on Mart 28, 2016

Bırak elinde ne varsa. Ne işin girsin aramıza, ne de patlayan sokaklar. Ağlayan duvarlar, kanlı kaldırımlar.
Ne korkular, ötekileştirmeler uzansın yatağımıza; ne de ezberden konuşulan doğrular.
Varsın, hemen şimdi yerle bir olsun dünya biz birbirimize dokunduk diye. Varsın korkudan değil de heyecandan titresin içi bizi görenlerin. En az senin hissettiğin kadar hissetsinler tene değen teni....
Posted in gündem, kadın ve adam, metafor | 1 comment
By Nini Nileud on Mart 26, 2016

Adam yüzleşti:
Gitme der gibi baktı bana ama ben gittim.
Dönmek üzere de olsa o bana böyle bakarken ben gittim...
Kim ne derse desin, dönmüş olsam bile, ben bir kez gittim.
Böyle o bakarken gide gide hem onda kendimi bitirdim hem ben bittim.
Duramadım, döndüm ama sonra yine gittim.
Zaten onun için ikinci seferden sonra bile hiç dönmemiştim.
Sadece bitti...
Posted in empati, kadın ve adam, metafor | 1 comment
By Nini Nileud on Haziran 27, 2015
Metrodayım...Yerin onlarca metre altında bir vagonun içinde karşımda duranlara bakıyorum. Bacaklarım ağrımasa İngiliz Kraliyet Ailesi mensubuymuşum nezaketinde gözüme kestirdiğim amcaya yer vereceğim. Zira yaşça biraz geçgin, halce bir hayli yorgun görünüyor. Ama yeniliyorum kendime. Öyle titriyor ki bacaklarım, kalkarsam düşerim diye değil de görenler bakar durur stresiyle oturuyorum nazik yerimin...
By Nini Nileud on Mart 01, 2015

Bu yazı öylesine, nereye varırsa...
Ben de zaten öylesine bir insanım, ismim Lorensa
Hayat ne kadar da garip. Şimdi, şu saniyelerde dünyaya gelen binlerce bebek var. Annelerinin gözlerinden burun kemerlerine yaşlar süzülüyor. Binlerce yeni çığlık, binlerce kesilmiş göbek bağı-hoş geldin kurdelesi. Öte yandan yine aynı saniyeler ölüme ev sahipliği yapıyor. Binlerce insanın enerjisi sönüyor ve hayata...
Posted in insanlar, psikoloji | 26 comments
By Nini Nileud on Ocak 10, 2015

Kar taneleri naif, insanlar buz.
Küçücük.
Birbirinden dağınık milyarlarca tane. Birkaçı burnumun üstüne konuşlanıp kendini bırakırken indiği yerde, bir diğer grup saçlarımın arasında yok oluyor. Dokunmak istiyorum. Bakmak istiyorum gerçekten hepsi de altı köşeli kristaller mi diye... Sonra banane bilim yanından diyerek avuçlarımı onlara doğru açıyorum. Parmaklarım yakalamak istiyor taneleri....
Posted in insan ilişkileri, metafor | 2 comments
By Nini Nileud on Aralık 14, 2014

Kendim olmama izin ver.
Kim olmamı istediğini bilmiyorum. Neyin olmamı istediğini de.
Sadece senin olmamı istediğini biliyorum.
Alakamız her neyse; çalışanın, kadının, komşun, arkadaşın, kızın olmamı...
Sen ne istiyorsan bende onu gördüğünü biliyorum.
Göremediğinde beni itici bulduğunu da.
Saçma.
Yok sayıyorum.
En çok da dizüstü çoraplarımla...
Posted in #birşeyyap, insan ilişkileri | 4 comments
By Nini Nileud on Aralık 14, 2014

Bir kış gecesi yanıp sönen mumu izledin mi hiç? İzlediysen bilirsin ki fısıldamayı çok sever ateş -onu dinlemeden eriyen bedenine rağmen-.
Peki, ya bir kış gecesi balkonda otururken üşümenin keyfine vardın mı hiç?
Vardıysan bilirsin ki tüylerin dikeldikçe kendine gelir tüm rüyaların.
Silkelenirsin ardında bıraktığın reel kırbaçların ben demiştimliğinde...
Bir yandan o sırada,
Dolunay...
Posted in kadın ve adam | 1 comment
By Nini Nileud on Kasım 18, 2014

Sevmeye ara verelim sevgili...
Değmemesi gereken ellerimiz birbirine değdiği için yerle yeksan oluyor bir aile. Nefesimi kulağında hissettiğinde anlı kanıyor simitçinin. Yanıma sokulduğunda kesiliyor elektrikler. Kasıklarıma dokunduğunda can veriyor merdiven altı kürtajda bir beden. Sana seni seviyorum dedikçe fırıncıyı günaha sokuyor yere düşürülen ekmekler. Birbirimizi ısıttıkça soğuktan...
Posted in gündem, LGBT, metafor | 20 comments
By Nini Nileud on Kasım 15, 2014

Deri ve kemiklerle şekillendirilmiş yıldızlarız biz...
Yalnız kalmak için bahaneler bulan adalarız.
Tatmin ve arzularımızın yaşattığı hayalperestleriz.
Yaptığı planları tutmayan, sonra da onların yasını yaşayanlarız.
Dinazorları unutmayan, mamutları geri bekleyenleriz.
Büyük patlamadan korkan, tanrı parçacığını bulamayanlarız.
Baksana...
Birbirinin...
Posted in insanlar, sevgi | 2 comments
By Nini Nileud on Kasım 14, 2014

An olur, hayattaki her şey sana yanlış gelir,
"ah" olur, sen hayattaki en yanlış şeysindir!
Eve götürülen yanlış bavul gibi uyanırsın bir sabah, neredesin, içindekiler neden darmadağın edilmiş diye düşünmekten kafayı yersin. Ayılmak için girdiğin kahve dükkanında White...
Posted in metafor, psikoloji, yanlışsın | 19 comments
By Nini Nileud on Kasım 09, 2014

Cismini anneannemin evinde öğrenmiştim, adını ise sonralar da. Evde ayak altından kalksın istenen her ne varsa tıkılırdı içine. Kimi zaman nevresimler kimi zaman kışlıklar. Yaz bitince yazlıklar... Hafızamda yer eden istikameti ise tavan altı. Tavan arası değil, üstü de değil. Aslında ne denir bilmiyorum ama galiba "tavan altı". Zira dar koridorun karşılıklı duvarlarına yerleştirilen destekler...
By Nini Nileud on Kasım 04, 2014

Uzun zaman oldu Ay'a yazmayalı...
Oysa çok daha yakın olalım diye kavramamış mıydım onu ellerimle? Bir tek benim etrafımda dönsün diye indirmemiş miydim asılı kaldığı gökyüzünden?
Demek ki onu boğmakla yanlış yaptım. Sevmeyi beceremedim.
Göğsüme yasladığım yüzü karanlıkta kalınca aydın yanını tek başına sevemedim.
Ne mi oldu?
İşte, birkaç savunma mekanizmasıyla son durum: Ay ve...
Posted in Ay, kadın ve adam, nileud, psikolji, savunma mekanizması | 4 comments
By Nini Nileud on Kasım 03, 2014

İn insanın içinde, dibinde, derininde.
İnsan ininin dışında, uzağında, sığlığında.
Bu karambole gidişler neyin kafası bilmem ama,
Çok fena kaşıyor bizi bu dilemma.
...
Posted in dilemma, freud, psikoloji | 2 comments
By Nini Nileud on Ekim 26, 2014
Ben sana aşık oldum Külüstür.
Sen devdin, bense yeni yetme.
Altında kaldığım an daha da büyümem sandın ama bak, büyüdüm.
Stockholm Sendromu deseler de adına,
Ben sana aşık olduğumda Külüstür,
Ne dediklerini anlamadığım gibi üstüne bir de sana doğru süzüldüm.
Sen mi?
Yine anlamadın Külüstür...
Zor da değildi aslında,
Belli ki ilk ezilişte aşktı
benimkisi.
Belli ki...
Posted in aşk, kadın ve adam, metafor | 6 comments
By Nini Nileud on Ağustos 03, 2014

Mevzubahis, dalgalarla olan münasebetinden alsa da fotoğraftaki rengini, özünde kar beyaz olan, nam-ı diğer marble bir kaya.
Bir kayanın üstündeyim.
Çıkıntılı, hafiften rahatsız bir kaya. Ama yerleşecek kıvamda bir düzlük buluyorum yıl boyu masa başından kalkmayan "rahatı yerinde" yaşamıma.
-"Kaya" sınıflandırmama kanma, "marble" diyorlar adına buralarda.-
Yirmi metre ötesi lacivert,...
Posted in anı, Gezi, psikolji, Thassos | 2 comments
By Nini Nileud on Haziran 29, 2014

... diye surat asmıştı okurlarına -kimse görmedi-.
Oysa, eskisi gibi yazsa belki de böyle bir trip hiç gerekmeyecekti.
Oturdum ve eski yazılarıma baktım.
Çoğu ne kadar toy, ne kadar naif, ne kadar da umut dolu.
Dağınık cümleler, imla hataları...
İnsan bir garip oluyor kendi yazılarını okurken;"o" günü, yazdığı hislerini hatırlarken.
Hele o uzunun da uzunu cümlelerim...
Ne de çok yazmışım....
Posted in günlük | 19 comments
By Nini Nileud on Mayıs 19, 2014

Günlerdir nefesimiz kömür karası...
Ama onun fotoğraflarına bakmak bile temiz bir nefes!
Nefes.
Minnet.
Borç.
Özlem.
Sevgi.
Zoraki, korkuyla, putperestlikle değil candan sevgi.
En çok da nefes.
Nefes
Nefes
Nefes
Yüz ifadesi bile nefe...
Posted in 19 Mayıs, gündem, Mustafa Kemal Atatürk | 1 comment
By Nini Nileud on Mayıs 17, 2014

Oturtulduk bir sandalyeye, işkence görüyoruz.
Ellerimiz arkadan bağlı, ayaklarımızda prangalar.
Kapatamayalım diye bantladıkları göz kapaklarımız yetmezmiş gibi bir de ağzımıza koca bir çorap tıktılar.
Alay eder gibi zevkle izlettiriyorlar, dinlettiriyorlar, okutturuyorlar.
Öyle ki bu işkenceyle açlık değil,
Susuzluk değil,
Darp değil,
İnsanlık öldürüyor bizi.
Soma bir kez daha yüzümüze vururken...
By Nini Nileud on Nisan 23, 2014

Bu bayram hep kutlansın
Bugün, sokakta, internette, televizyonda, arkadaşımızın suratında...
Nereye baksak 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı var.
Bugünü, kimi ülkemizde çocukların olumsuz koşullarına ve çiğnenen haklarına dikkat çekerek,
kimi de Mustafa Kemal'in armağan ettiği bayramımızı kutlayarak tamamlayacak.
Kimi böyle günleri kutlamayı anlamsız bulduğunu söyleyerek kutlayanlara...
Posted in 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı, doğum günü, gündem, kişisel, nileud | 2 comments
By Nini Nileud on Nisan 05, 2014

(Girizgâh'ın ardından...)
Söylemek istediklerimi söyleyemediğim, yaşamak istediklerimin
önüne kendi ellerimle set koyduğum bir günün daha ardından odamdayım. Ay inmiş
penceremin önüne, perde aralığından beni dikizliyor. Ben ise ondan bihaber usul
usul çözüyorum gömleğimin düğmelerini aynaya karşı. Dışarıdan gelen esintiyle
değil de düşüncelerimle ürperirken tüylerim, aynadaki yansımam...
Posted in öykü, psikoloji, tabu | 2 comments
By Nini Nileud on Mart 16, 2014

Yaşadıklarımıza, şahit olduklarımıza, işittiklerimize inanabiliyor musun sevgili okur? Biliyor musun, ben inanma evresini geçtim, her defasında biraz daha kanıksıyor olmaktan korkuyorum. Zira, bugüne kadar hiçbir pesimizm türü bu denli kötü niyete bulaşmamıştı. Ve hiçbir hata tüm bunları olağan kabul etmek kadar tehlikeli olmamıştı.
Keşke okumakla kalmasan ve desen şimdi bana, "bak bu ilk...
Posted in gündem, günlük, hayata dair | 3 comments
By Nini Nileud on Şubat 16, 2014
Sev beni.
Öyle çok sev ki, sevgini gördükçe gülümsemeye başlayayım. Seni de sevgini de alıp sımsıkı sarmalamak için çıldırayım. Uğruna saçımın yarısını siyaha, yarısını beyaza boyatayım.
Yeter ki penguenler gibi sev beni.
Sev ki, düşmeden ben seni, penguenler gökyüzünü seyre dalabilsin.
...
Posted in aşk, günlük, kadın ve adam | 2 comments
By Nini Nileud on Şubat 15, 2014

Minik bir öykü yazdım, adını "Karanlık" koydum. Mutsuz Aşk Vardır demek için bu defa kitapla buluştum.
Devamının gelmesi dileği ile...
D&R linki: http://bit.ly/MutsuzAskvardirDR...
Posted in mutsuz aşk vardır, nileud, nini, öykü, yitik ülke yayınları | No comments
By Nini Nileud on Şubat 02, 2014

Ay ışığı vururken
aynama, kaybediyorum tüm ezberleri. Reddediyorum başkalarının yonttuğu
benliğimi. Öğretilenlerden sıyrılıp, doğrularımı ayıklamaya başlıyorum nöronlar
arasında. Ama ben kurcaladıkça dengesi bozuluyor beynimin, sarhoş oluyor, midesi
tutuyor.
Kendimi bulmanın arifesindeyken çömezliğimden sebep dünya dönüyor, beceremiyorum. Çuvallamam yetmezmiş gibi, bir
de halime isyan...
Posted in hayata dair, öykü, tabu | 2 comments
By Nini Nileud on Ocak 29, 2014

Dünya döndükçe yıllar da olanca
hızıyla geçiyor. Dizginlenemez bir şekilde gelişen bilim ve teknolojinin
paralelinde hayatlarımız da günden güne kolaylaşıyor. Sevmekle kalmayıp
bağımlısı oluyoruz basit olan her şeyin. Bu basitlik sadece zihnimizi ve bedenimizi değil, ilişkilerimizi de
tembelleştiriyor. Öyle ki, aynı ev içinde ailemizle bile beş dakika sohbet
etmeye üşeniyoruz artık. Biz,...
Posted in hayata dair, soba etkisi | 5 comments
By Nini Nileud on Ocak 24, 2014
Gugulda arattım: “evren kaç yaşında”Solumda evren çıktı 13,8 milyar yıl, sağımda Evren çıktı darağacının gölgesine rağmen 96 yıl.
Küstüm kapadım.
...
Posted in gündem, mini sohbet | 2 comments
By Nini Nileud on Ocak 12, 2014

Koltuksuz evin ortasında halıya uzanmış,
Matbaadan çıkma bir adama aşık oluyorum.
Bitmesin kelimeler, gelmesin sonumuz diye
Önsöze dönüp dönüp yazarla yeniden tanışıyorum...
Posted in Jack London, öykü | 4 comments
By Nini Nileud on Ocak 04, 2014

Mektup* mu taşıyormuş TIR?
TIR mektup mu yazmış?
PTT'tedeki T'lerden biri telgraf değil de TIR mı?
Gülen böyle beddua etmeyi nerden öğrendi?
Başım döndü.
*Gündemin yeni maskesi mektup. Acaba üzerine pul yapıştırmış mıdır hoca?&nbs...
Posted in gündem, mini sohbet | 1 comment
By Nini Nileud on Aralık 26, 2013
Fetullah ah etti, gelen gideni aratır familyasından
yeni bakanlarımız oldu.
Borsa uf oldu, dolar oh oldu.
-Borsa İstanbul'daki kayıp yüzde 3'ü aştı, endeks 67
bin puanın altına geriledi. Dolar desen 2,0868'lerde-
Ölene olan, kalana olacaklar hakkında her şey hâlâ
halı altında.
Onlar çelik ayna oynarken, olan yine sade
vatandaşıma oldu, vah oldu.
Acun'la da karşılıklı ağlaşamayacağıma göre, az...
Posted in gündem | 4 comments
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Blogger tarafından desteklenmektedir.